Görme engelli yüzücü Cemre yeni şampiyonluklara kulaç atmak istiyor
Yaklaşık 6,5 aylık doğduğu için kuvözde bakım alırken damar enfeksiyonu nedeniyle görme yetisini kaybeden Cemre, Emel Lisesi’nde okurken 6 yaşında annesi Şenay Ateş’in rehberli yüzme kursuna kaydoldu. Görme engelliler için Tarman İlköğretim Okulu.
Burada tanıştığı milli antrenör Ahmet Eskalen’in desteğiyle kendini geliştiren Cemre, katıldığı Antalya’da kazandığı Körler Türkiye Şampiyonası’nda 50 metre serbest, 50 metre sırtüstü ve 100 metre serbestte birinci oldu. 2016’da ilk kez.
Zamanla sosyal çevresi gelişen ve arkadaşları arasında “süper çocuk” olarak anılmaya başlayan Cemre, profesyonel olarak katıldığı 10 Türkiye şampiyonasında 40 altın ve 1 gümüş madalya kazandı.
Yaz kursu olarak başladığı bu branşta gösterdiği performanslarla dikkat çeken başarılı sporcu, kısa sürede milli takıma seçildi.
S11 (kör sporcu) kategorisinde Türkiye’yi uluslararası yarışmalarda temsil eden ilk kadın sporcu olan Cemre, geçen yıl Almanya’da düzenlenen ve 48 ülkeden 400 sporcunun katıldığı Para World Series’de gümüş madalya kazanmıştı.
Cemre, yeni şampiyonluk hedefiyle Kayseri’de antrenmanlarına devam ediyor.
“İstiklal Marşı’nı Avrupa’da söylemek istiyorum”
Cemre Ateş, zamanla bu sporda profesyonelleştiğini, tatilde deniz kenarına gittiğinde yüzmeye ve suda yalnız kalmaya başladığını anlattı.
Cemre, spor yapmaktan gurur duyduğunu ve mutlu olduğunu söyledi.
“Zorlandığım zamanlar oldu, ağladım, yüzmek istemedim. Her şey göründüğü kadar kolay değil, bir anda o seviyeye ulaşamazsınız. Benim hep annem, babam vardı. Kardeşim ve antrenörüm yanımda. Onlar sayesinde bu engelleri aştım. Avrupa’ya gittim. “Gerçekten ilk gelip İstiklal Marşı’nı söylemek istiyorum. Çünkü orada şampiyonluk kazanıyorum ve yurt dışından da birçok kişi İstiklal Marşı’nı dinliyor. Bu da insanlara büyük mutluluk veriyor.”
Ateş, kendisi gibi engellilerin ailelerinin yönlendirmesiyle büyük başarılara imza atabileceklerini sözlerine ekledi.
“Onunla gurur duyuyorum”
Cemre’nin annesi Şenay Ateş de kızının doğumunun ve sonrasındaki sürecin kendisi ve ailesi için çok zor olduğunu anlattı. Ateş, Cemre’nin farklı bir karaktere sahip olduğunu zamanla fark ettiğini belirtti.
“Cemre görme engelliydi, kabul ettik ama hiç engelliye benzemiyordu. Sanki Allah onun gözlerini alıp diğer duyularına vermiş gibiydi. Hızlı yürüyordu, hisleri çok kuvvetliydi. Ne oldu?” “Benim için önemli olan Cemre’nin mutluluğu, o neyle mutluysa onu yapabilir. Onunla gurur duyuyorum. Allah “Cemre’ye bana güç verdiği ve daha da ileri gidebilme gücü verdiği için minnettarım. Antrenmanlarda ve müsabakalarda her zaman Cemre’nin takımının yanındayım.”
Antrenörü Ahmet Eskalen, çok yetenekli ve başarılı sporcusuyla gurur duyduğunu söyledi.
Eskalen, zorlu şartlarda hedeflerine adım adım ulaşan Cemre’nin, Türkiye’yi daha büyük şampiyonalarda temsil etmek istediğini söyledi.
”Bu nedenle belli bir eğitim modelimiz var. Biz o sistemle çalışıyoruz. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bir yandan da normal yaşantısına devam ediyor. Okuldan sonra antrenmana geliyor. Minimum 1,5 saat antrenman yapıyoruz. “Hız, kondisyon, dayanıklılık gibi farklı yöntemler uyguluyoruz.”