Firma Rehber

“Cumhurbaşkanı Erdoğan yargı reformuna ilişkin stratejik belgeyi kamuoyuyla paylaşacak”

Bakan Tunç, Mudanya Üniversitesi Çağrışan yerleşkesinde 2024-2025 eğitim-öğretim yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, bir ülkenin kalkınmasında en önemli unsurun eğitim olduğunu söyledi.

Türkiye'nin son yıllarda bu konuda ciddi ilerleme kaydettiğini anlatan Tunç, üniversite sayısının 66'dan 208'e çıkarıldığını, 81 ilde üniversite kurulduğunu ve üniversite vakıflarının önünün açıldığını hatırlattı.

Uluslararası alanda adaletsizliğin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Birleşmiş Milletler dahil her yerde sürekli dile getirildiğini kaydeden Tunç, şöyle konuştu: “Uluslararası sistem artık insanlığın sorunlarına cevap veremiyor, uluslararası örgütler etkisiz, dünyanın sorunlarını çözemiyorlar. Dünyanın 5'ten büyük ve daha adil bir dünya olduğunu her fırsatta söylüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünyada adaleti, hakkaniyeti savunan, insan haklarını savunan bir lider olduğunu vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:

“Bunu güçlendirmenin yolu, Türkiye'yi her alanda güçlendirmekten, fiziki kalkınma girişimlerinden ve demokrasiden geçiyor. Bugün bir yıldır Filistin'de çocuklar ve kadınlar katlediliyor. Yüzde 80'i kadın ve çocuk şehit oldu ama ne yazık ki bu katliamı durdurabilecek uluslararası bir güç ya da kuruluş yok. BM Soykırım Sözleşmesi'nin tüm unsurları ihlal ediliyor, ancak insani hukukun tüm hükümleri çiğneniyor. “Uluslararası kuruluşların aldığı kararlar maalesef sınırlı ve ne yazık ki uygulanmıyor”.

“Terörün her türlüsüne karşı mücadele eden bir ülkeyiz”

Bakan Tunç, Türkiye'de daha güvenilir, zamanında, hukukun üstünlüğüne dayalı ve öngörülebilir bir adalet sisteminin oluşturulması konusunda büyük ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün yolunun döşendiğini hatırlatan Tunç, şunları kaydetti: “Düşünce ve ifade özgürlüğünün evrensel hukukta sınırları vardır; hem Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nde, hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde, hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde. Anayasamızın 26. Maddesi Düşünce ve ifade özgürlüğü “Basın ve düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde kalkınma olamaz” dedi.

Özgürlüklerin, düşünce ve ifadenin hiçbir şekilde sınırlandırılamayacağını vurgulayan Tunç, şöyle konuştu: “Bunlar ancak belirli koşullar altında sınırlandırılabilir. Şiddeti teşvik ediyor veya davet ediyorsa artık düşünce özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla Bizimdir. Her şeyden önce terörle mücadele eden bir ülke. Biz 40 yıldır PKK terör örgütüyle mücadele ediyoruz.” Yanı başımızda terör devleti yaratılmaya çalışılıyor. 5-6 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Öte yandan 15 Temmuz'da hain bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Dolayısıyla bu darbecilere karşı mücadelemiz hem yargı alanında hem de diğer alanlarda devam ediyor. “Biz terörün her türlüsüne karşı mücadele eden bir ülkeyiz. Terörün her türlüsüne karşı mücadele etmek için iktidar ve muhalefetle birlik olmalıyız. Birlik ve beraberlik içerisinde milletimizin huzur ve güvenliğini sağlayabiliriz.”

“Yargı reformuna ilişkin stratejik belgeye hazırlanıyoruz”

Türkiye'nin son 22 yılda temel hak ve özgürlükler alanını daha da genişletme konusunda önemli ilerlemeler kaydettiğini vurgulayan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öncelikle ceza hukukundan borçlara, ticaret ve özel hukuka kadar tüm mevzuatımızı, temel yasalarımızı yeniledik. 80 yıldır yürürlükte olan yasalarımızı toplumun ihtiyaçlarına uyarlamak için çaba harcadık. Adalet Komisyonu'nda birlikte çalıştığımız meslektaşlarımızla da geçmişte çok önemli hukuki anlaşmalar yaptık. Elbette bilişim teknolojilerinin gelişmesi ve suçların artmasıyla birlikte toplum genişliyor, ihtiyaçlar çeşitleniyor. Sosyal medyanın görünürlüğünün artması nedeniyle suç, tüm bunlar doğal olarak yeni ihtiyaçlar yaratıyor ve bu yeni ihtiyaçların hızla hayata geçirilmesi ve “cezasızlık” algısına yönelik eleştiriler dikkate alınarak ihtiyaçlara uygun mevzuat düzenlemelerinin yapılması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Yargı Reformu Stratejik Belgesini bir buçuk yıldır hazırlıyoruz. Cumhurbaşkanımız bunu birkaç hafta içinde kamuoyuyla paylaşacak.”

“Toplumun huzurunu bozan suç şebekelerine asla taviz vermeyeceğiz”

Tunç, suç ve suçlularla mücadelede suçun önlenmesi, soruşturma, dava ve infaz aşamalarının önemli olduğunu söyledi.

Bu anlamda caydırıcılığın sağlanması, özellikle suçun önlenmesi, suç işleyenlerin cezalarını çektikten sonra topluma kazandırılması adına çok önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Tunç, bundan sonra mecbur kalacaklarını ifade etti. Özellikle gelişen durumlar nedeniyle bunu yapın dedi ve şunları söyledi:

“Yargı reformu strateji belgemizde, denetimli serbestlik, iyi hal uygulamaları, şartlı tahliye gibi eleştiri konusu olan bazı suçların cezalarının alt sınırlarının artırılması ve cezaların alt sınırlarının artırılması konusunda hem mevzuatımızda hem de uygulamada önemli çalışmalar yaptık. Her şeyden önce toplumun huzur ve sükunetini bozan davranışlar için “Bu çalışma taslağını milletvekillerimizin takdirine sunacağız ve bu anlamda suç şebekeleriyle mücadelemizi emniyet güçlerimiz ve yargıyla birlikte sürdüreceğiz. Yapacağız. Toplumun huzurunu bozan suç ağlarına ve örgütlere asla taviz vermeyin.”

“Darbe anayasasıyla yönetilmek demokratik hukuk devletine yakışmaz.”

Tunç, Milli Güvenlik Kurulu, Yüksek Askeri Şura, Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Anayasa Mahkemesi yapılarının demokratik hukuk devleti ilkelerine daha uyumlu hale getirilmesi konusunda önemli çalışmalar yaptığını anlattı.

Bu kurum ve kuruluşların bundan sonra her şeyden önce milli iradenin demokrasiye engel olmaması ve vesayet ruhundan tamamen arındırılmasıyla ilgileneceklerini belirten Tunç, şöyle konuştu:

“Darbecilerin yargılanmasından, sıkıyönetim ilan edilemeyeceğine dair hükümlerin kaldırılmasına kadar pek çok demokratik normu Anayasamızda hayata geçirdik. Biz, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını başlattık. İnşallah Türkiye Yüzyılı gençlerimizin omuzlarında inşa edilecek. Dünyanın en başarılı akademisyen ve bilim insanları, akademisyenleri, hukukçuları ve doktorları bu yollardan çıkacak, bu yerlerden çıkacaklar. Bu gençler, özellikle bu süreçte kendilerine bir borcumuz daha olan, dünyanın en güçlü Türkiye'sini inşa edecekler. Bu borç, ülkemize demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasa kazandırmanın borcudur. Bazıları şöyle diyor: “Daha çok sorun varken, neden anayasadan bahsediyorsunuz?” “Diğer sorunları da çözüyoruz”

“Temel hak ve özgürlükleri ön planda tutan bir anayasayla yolumuza devam etmeliyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde çalışmaya devam ettiklerini belirten Tunç, şöyle konuştu:

“Yeni anayasa bunun için önemlidir; yeni anayasa demokrasi standartlarını daha da yukarılara taşıyacaktır. Devlet ile millet arasında temel hak ve özgürlükleri ön planda tutan, katılımcı, her görüşten insanı kapsayan bir toplum sözleşmesidir, Devletin görevlerini belirler ve temel hak ve özgürlüklere öncelik verir.” Anayasa yolunda ilerlemeye devam etmeliyiz. Türk yüzyılına böyle başlamalıyız. Darbecilerin yazmış olması bile bunun için yeterli sebep ve gerekçedir. Gerçekten yazıktır. Bu, 28. Dönem TBMM'de milletimize karşı görevimizdir. Bu başarıldığında 28. dönemde uzlaşmayı kabul eden partiler ve buna oy veren milletvekilleri tarihe geçecek. Ülkemiz, özellikle yüksek demokrasi standardına doğru yolculuğuna kararlı adımlarla devam edecektir. Böylece yeni anayasamızla, dünyadaki hak ve adaleti savunmadaki konumuyla milletimize olan borcumuzu, üniversite ve akademi dünyasının öncülüğünde, fiziki kalkınma hareketlerini aksatmadan, istikrarlı kalkınmaya giden yolda çok daha fazlasını yaparak ödeyeceğiz. birlik ve beraberliğimizi bozmadan. Bundan şüpheniz olmasın.”

Törene, Adalet Bakan Yardımcıları Hurşit Yıldırım ve Ramazan Can, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Başsavcısı Ramazan Solmaz, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Gıyasettin Bingöl, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Törenin ardından Bakan Tunç, üniversite kantininde öğle yemeğinde öğrencilerle buluştu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Antalya Haber