Avrupa ekonomisinde ibre olumlu yönde

Euro bölgesi ve Avrupa Birliği’nin geçtiğimiz 10 sene içinde hızla büyüdüğünü biliyor muydunuz?

Ve bu büyümenin bu yıl ve sonrasında da devam etmesi bekleniyor… Ancak GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) tahmininin doğruluğunu kanıtlamak için bu iyileşmenin Avrupa Birliği’ndeki 28 ülkenin tümünün vatandaşlarına yönelik olması gerekiyor.

Ekonomistler, GSYİH’yı bir otomobilin hız göstergesine benzetiyor; size hızınız hakkında bilgi verir, ancak bir arıza, motordaki bozulma ya da olası bir kazaya dair herhangi bir şey göstermez.

Star Trek’teki Mr. Spock’un da söylediği gibi “Yetersiz nitelikler her zaman tehlikeyi davet eder”. Bu yüzden de ufukta öngörülen birkaç göstergeyi bir araya getirdik.

Avrupa Komisyonu’nun son tahmin merceği ile baktığımızda büyümenin devam etmesi bekleniyor.

Küresel ekonominin gelişmesi, tüketici ve işletmeleri de olumlu etkiliyor.

Daha yüksek petrol ve gıda fiyatlarının yer aldığı Manşet Enflasyonu yükselecek, Çekirdek Enflasyonu ise düşük kalacak.

Ancak, Avrupa tüketici talebinin 2018 yılında büyümeyi sürdürmesi bekleniyor… 

…Endüstri, sektör ve ülkeler arasındaki sürekli büyümeye yardım etmek için.

Ucuz finansmana erişim de işletmelere yardım etmeli ve böylece yatırımların artmasına yardımcı olmalı.

Bu da şirketlerin güçlü bir Euro’ya rağmen dünyanın dört bir yanındaki tüketicilere daha fazla ihracat yapabileceği anlamına geliyor, ve tabi daha fazla istihdam alanı yaratmasına.

2018’de tüm AB ülkelerinin ekonomisinin büyümesi bekleniyor.

Fakat riskler devam ediyor… Brexit’ten, jeopolitik gerginliklere ve finansal kuralların daha da katılaşmasına… Hepsi gelecek seneye kalıyor.

Bu bir bakış açısı. Paris merkezli Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Angel Gurria’dan ise farklı bir görüş alacağız.

Maithreyi Seetharaman, Euronews:

_Sayın Gurria, Avrupa’nın gelişimindeki zorlukları tanımlamak için bir nesne getirmenizi istemiştik, siz iki tane ile geldiniz. Bize onları açıklar mısınız lütfen?
_

**Angel Gurria, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri:
**

Avrupa’yı kolaylıkla hafife alabilirsiniz, ancak iskelenin altına bakmak lazım. 3 sene boyunca Avrupa’ya gitmek için para biriktirip daha sonra Notre Dame Kilisesi’ne ya da Milano’daki Duomo veya Köln’deki katedrale gittiğinizde hepsinin iskele ile kaplı olduğunu farkedersiniz. Ama 3 sene sonrasında baktığınz zaman hepsinin bitmiş olduğunu görürsünüz. Bu, Avrupa’nın her zaman kendini yeniden keşfettiğinin, tasarladığının, güçlendirdiğinin, ancak her zaman bir kask ve mala ile ilerlediğinin somut görünümüdür!

Maithreyi:

Bunu planlamamıştık, ancak Giovanni Magi’nin İrlanda’da inşaat endüstrisinin ekonomik iyileşmeyi nasıl yönlendirdiğini incelemesine denk geldi. Sizce bu durum İrlanda’nın geri dönüşü ya da bazı insanların dediği gibi, ‘Kelt Anka Kuşu’ yani İrlanda’nın küllerinden doğduğu doğru mu?

Bugün Dublin’de nereye baksanız vinç görürsünüz!

Finansal kriz 2008’de İrlanda’yı vurduğunda ortada pek de çekici olmayan bir manzara vardı.

İnşaat önemli ölçüde yavaşladı, neredeyse bitme noktasına geldi.

Ama Kelt kaplanı 2013 senesinde yavaş, sağlam ve istikrarlı bir şekilde geri döndü.

**Frank Kelly, İnşaat Endüstrisi Federasyonu Başkan Yardımcısı:
**

İnşaat verimi en yüksek seviyeye ulaştığında GSYİH’nın yaklaşık yüzde 25’ini, gerileme döneminde ise yüzde 3’ünü gerçekleştiriyoruz. Şu an yüzde 6 ila 7 arasında çalışıyoruz, ancak ekonomistler yüzde 12 ila 15 arasında bir yerde olmamızı öngörüyordu, bu da sürdürülebilir inşaat verimine ulaşmada hala açık olduğu anlamına geliyor.

Hisse senetlerindeki yükseliş de diğer göstergeler arasında. İhracat geçen sene rekor kırdı; hane halkının harcaması artıyor, işsizlik kriz öncesi seviyelerine yaklaştı ve maaşlar da yükseliyor. Peki sektör, bunun büyüme için iyiye işaret olduğunu mu düşünüyor?

Frank Kelly:

Özel sektör ile hükümet ve altyapılar arasındaki dengeyi kurmaya çalışmanın bir farkındalığı var. Altyapılar, diğer her şeyin gerçekleşmesi için kesinlikle gerekli.

Bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak, ekonominin temellerine dayanmakta ve İrlandalıların, kendilerininkini benzersiz kılan bazı yönleri var.

Giovanni Maggi, Euronews:

_Esas olarak vergi nedeniyle İrlanda’ya yerleşen çok uluslu büyük şirketlerin faaliyetleri İrlanda’nın ekonomisindeki büyüme rakamlarını saptırıyor. Bu şirketlerin ülke dışındaki sözleşme üretim miktarı çıkarılsa dahi, yurt içi büyümenin gerçek rakamı hala Avrupa ortalamasının iki katı.
_

Fakat Brexit’ten yeni mali kurallara kadar bir çok büyük zorluk kapıda!

Simon Barry, İrlanda Cumhuriyeti Başekonomisti:

Elbette bilinmeyen, tam olarak nasıl bir Brexit senaryosu ile karşılaşacağımız: Bu, İrlanda perspektifi açısından belirsizlik ve risklerin ana kaynağı. Daha sert bir Brexit’in daha ciddi ekonomik sonuçları olacaktır. Ancak Brexit’in orta ve uzun vadedeki etkilerine rağmen İrlanda ekonomisi, büyümeye devam edecek.

Ama tüm bunlar tabii ki inşaatın kaçınılmaz küresel risklere karşı ne kadar güçlü olduğuna bağlı.

Maithreyi:

Orta vadeye baktığımızda maaş artışının gerçekleşmediğini görüyoruz; düşük enflasyonunuz var, bunu bir sorun olarak nitelendiriyor musunuz ?

Angel Gurria:

Maaş konusu Japonya’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde, Avrupa’da, Meksika’da bir sorun olmuştur. Peki neden? Çünkü hepsinden önce ek iş yaratmaya fırsat vermeyen, aksi yönde hareket eden teknoloji söz konusu. Temelde iş yapmak için, bu talepleri karşılayabilecek uygun, vasıflı işçilerin olduğu yerlerde, çekici bir ortam yaratmaya çalışıyorsunuz. Gelecek 10 ila 15 yıl içinde iş gücünün çalışanların yüzde 10 ile 14’ünün yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve diğer yüzde 30’luk kısmın ise günlük faaliyetlerinde kesintiye uğrayabileceğini hesapladık.

Maithreyi:

Başlayan ticaret savaşlarını Avrupa için bir risk olarak görüyor musunuz ve iç talebi karşılayabilmek için Avrupa’nın ne kadar bağımlı olduğunu düşünüyorsunuz?

**Angel Gurria:
**

Bütün savaşlar kötüdür! Sorunun çözümü için diyaloğa giriyorsunuz… neden, çünkü aksi halde sert tepkiler gelecektir! Her seferinde, her yıl, her iki yılda bir, gerçek problemi çözmüyorsanız, tepkiler alevlenecektir. Avrupa bu aşamada bir ticaret savaşında bulunmuyor! Umarım da olmayacak! Ama soru şu ki, bir plan nasıl ilerliyor?

Maithreyi:

Avrupa, kilit üyelerinden birinin ayrılması durumunda ne yapar? En büyük risk sizce ne olur? Brexit, Amerika ile olan ilişkiler ya da başka bir şey?

Angel Gurria:

Amerika ile ilişkiler çok önemli, çünkü ABD çok ama çok önemli bir müşterimiz! Brexit ayrıştırıcı bir özelliğe sahip. İngiltere Avrupa’nın her zaman en önemli ticaret ortaklarından olacak ve tüm Avrupa için çok önemli bir ekonomik gerçeklik olmaya devam edecek.

Ekonomik toparlanma mücadelesinde 10 yıl kaybedildi ve bunun kalıntılarını görmek hala mümkün. Artan eşitsizlikler ve hükümetlerin kişilerin kendi kurumlarında birbirlerine güven düzeyinde çok ciddi bir düşüş var.

Maithreyi:

Sayın Gurria, bizimle paylaştığınız görüşleriniz ve programımıza katıldığınız için çok teşekkür ederiz. Bir sonraki görüşmemize dek hoşçakalın.